Skip links

Karpal Tünel Sendromu

Karpal Tünel Sendromu

Karpal tünel adı verilen anatomik bölge el bileği seviyesinde sınırları el bileği kemikleri ve ligamentleri ile belirlenmiş geçiş yoludur. Bu yolun içerisinde seyreden yapılardan biri de parmaklardaki hareket ve his yeteneğini kontrol eden sinirlerden biri olan median sinirdir. Karpal tünel sendromu denilen durum ise bu tünelin içerisinde median sinirin sıkışması ve baskı altında kalmasıyla ortaya çıkan bir klinik durumdur.

Belirtileri ve Bulguları Nelerdir?

Karpal tünel sendromu ilerleme/kötüleşme ihtimali olan bir dizi belirti göstermektedir. Bunlar:

Karıncalanma/ uyuşma: Hastalar parmaklarda ve/veya elde karıncalanma, uyuşma tarif eder. Genellikle işaret, orta ve yüzük parmaklar etkilenmektedir. Serçe parmakta etkilenme olmamaktadır. Etkilenme olan parmaklarda hastalar elektrik çarpması gibi bir hissiyatla karşılaşabilirler. Uyuşma, karıncalanma hissi bilekten kola doğru ilerler. Belirtiler genellikle direksiyon tutarken, telefon veya gazete tutarken kendini gösterir veya hastayı uykudan uyandırır. Hasta kendini rahatlatmak için ellerini sallama hareketi yapmak ister.

Zayıflık: Kişiler elde zayıflık ve güç kaybı hissedebilirler. Zaman zaman elde tuttukları objeleri düşürebilirler. Bu durum median sinirin kontrol ettiği ve kavrama hareketine yarayan kaslardaki zayıflıktan kaynaklanmaktadır.

Sebepler ve Risk Faktörleri Nelerdir?

Karpal tünel boşluğundaki median siniri sıkıştıran veya tahriş eden herhangi bir şey karpal tünel sendromuna neden olur. El bilek kırığı, romatoid artrit gibi romatizmal hastalıkların neden olduğu ödem ve iltihaplanma karpal tüneli daraltıp median siniri sıkıştırabilir. Çoğu zaman karpal tünel sendromunun tek bir sebebi yoktur. Risk faktörlerinin kombinasyonu, durumun gelişiminde etkendir.

Karpal tünel sendromu ile bir dizi faktör ilişkilendirilmiştir. Doğrudan karpal tünel sendromuna neden olmasalar da, median sinirde tahriş veya hasar riskini arttırabilirler.

Bunlar:

1- Anatomik faktörler: El bilek kırığı veya çıkığı veya bilekteki küçük kemikleri deforme eden artrit karpal tünel içindeki boşluğu değiştirip median sinirde baskı uygular.

Genetik olarak daha küçük karpal tünel boşluğu olan bireylerde sendromun oluşma olasılığı daha yüksektir.

2- Cinsiyet: Karpal tünel sendromu kadınlarda daha sık oluşur. Bunun nedeni, karpal tünel alanının kadınlarda erkeklere göre nispeten daha küçük olmasıdır.

3- Sinire zarar veren durumlar: Diyabet gibi bazı kronik hastalıklar median sinir hasarı dahil olmak üzere sinir hasarı riskini arttırır.

4- Enflamatuar durumlar: Romatoid artrit ve inflamatuar bileşeni olan diğer durumlar, bilekteki tendonların etrafındaki kılıfı etkileyebilir ve median sinire baskı uygular.

5- İlaçlar: Bazı araştırmalar karpal tünel sendromu ile meme kanserini tedavi etmek için kullanılan bazı ilaçların kullanımı arasında bir bağlantı olduğunu göstermiştir.

6- Vücut sıvısı değişiklikleri: Obez olmak karpal tünel sendromu için bir risk faktörüdür. Vücut sıvısı değişir. Sıvı tutulması karpal tünel içindeki basıncı arttırarak median siniri tahriş eder. Bu durum hamilelik ve menapoz sırasında da yaygındır. Hamilelikle ilişkili karpal tünel sendromu genellikle hamilelikten sonra kendiliğinden iyileşir.

7- Diğer tıbbi durumlar: Menapoz, tiroid bozuklukları, böbrek yetmezliği lenfödem gibi belirli durumlar karpal tünel sendromu olasılığını arttırabilir.

8- İş yeri faktörleri: Titreşimli aletlerle veya bileğin uzun süreli, tekrar tekrar esnetilmesini gerektiren bir işte çalışmak özellikle de soğuk bir iş ortamında yapılıyorsa median sinir üzerinde baskı oluşturabilir ya da mevcut sinir hasarını kötüleştirebilir. Ancak, bu konudaki bilimsel kanıtlar çelişkilidir. Bazı çalışmalarda bilgisayar kullanımı ile karpal tünel sendromu arasında bir ilişki olup olmadığını değerlendirmiştir. Bunun sonucu olarak elde edilen bazı kanıtlar durumun klavye kullanmaktan ziyade fare kullanımıyla ilgili olduğunu göstermiştir. Ancak, bu çalışmalarda da bilgisayar kullanımının karpal tünel sendromu ile ilişkisini orataya koyacak yeterli kalitede ve tutarlı kanıt bulunmamaktadır.

Karpal Tünel Sendromu Tanısı

Karpal tünel sendromu olup olmadığını belirlemek, tanı koymak için hikaye ve bazı testler gereklidir. Bunlar:

    • Semptomlar: Hastanın şikayetleri mutlaka detaylı bir biçimde sorgulanmalıdır. Örneğin, karpal tünel sendromu ile serçe parmak arasında herhangi bir ilişki yoktur. Serçe parmakta mevcut olan bir şikayet hekimi karpal tünel sendromu tanısından uzaklaştırabilir. Semptomlar genellikle telefon veya gazete tutarken veya direksiyonu tutarken ortaya çıkar. Ayrıca geceleri meydana gelme eğilimindedirler ve gece sizi uyandırabilirler veya sabah uyandığınızda uyuşukluk fark edebilirsiniz.
    • Fizik muayene: Tanı için parmaklardaki his ve kas gücü test edilmelidir. Fizik muayenede bileği bükmek, sinire dokunmak veya sadece sinire basmak birçok insanda semptomları tetikleyebilir.
    • Röntgen: Artrit, kırık veya diğer bilek ağrısı nedenlerini dışlamak için röntgen önerilmektedir. Bununla birlikte, röntgen karpal tünel sendromu tanısını koymaya yardımcı olmaz.
    • Ultrason: Kemiklerin ve sinirin iyi bir görüntülemesi için ultrasondan yararlanılabilir. Bu, sinirin sıkışıp sıkışmadığını ortaya koymada yardımcı olabilir.
    • Elektromyelografi (EMG): Bu test, kaslarda üretilen küçük elektrik boşalmalarını ölçer. Bu test sırasında, kaslar kasıldığında ve dinlenirken elektriksel aktiviteyi değerlendirmek için belirli kaslara ince iğneli bir elektrot yerleştirir. Bu test, median sinir tarafından kontrol edilen kaslardaki hasarı belirler ve ayrıca diğer koşulları dışlayabilir.
    • Sinir iletim çalışması: Elektromiyografinin bir varyasyonundur. İki elektrot cilde bantlanır. Median sinirden küçük bir şok geçirilerek karpal tüneldeki elektriksel uyarıların yavaşlayıp yavaşlamadığı görülür. Bu test, durumun teşhis edilmesi ve diğer koşulların ekarte edilmesi için kullanılır.

Tedavi Seçenekleri

Semptomlar başladıktan sonra karpal tünel sendromu mümkün olduğunca erken tedavi edilmelidir. Erken aşamalarda, kendiniz için yapabileceğiniz basit şeyler sorunu ortadan kaldırabilir. Örneğin;

Ellerinizi dinlendirmek için daha sık molalar verin,

Semptomları daha da kötüleştiren aktivitelerden kaçının,

Ödemi azaltmak için soğuk uygulama yapın.

Diğer tedavi seçenekleri arasında el bileği atel kullanımı, ilaçlar ve ameliyat yer almaktadır. On aydan daha kısa bir süredir tekrarlayan sadece hafif-orta şiddette semptomlar mevcutsa, atelleme ve diğer koruyucu tedavilerin faydalı olma olasılığı yüksektir. Elinizde uyuşma varsa, bir sağlık kuruluşuna başvurulması önerilmektedir.

AMELİYAT DIŞI TEDAVİLER:

Durum erken teşhis edilirse ameliyat dışı tedaviler hastaya yardımcı olabilir.

  • El-bilek ateli: Kişi uyurken bileği sabit tutan bir aparattır. Gece karıncalanma ve uyuşukluk semptomlarını hafifletmeye yardımcı olur. Ateli yalnızca geceleri taksanız bile gündüz semptomlarını önlemeye yardımcı olur. Hamilelik varsa gece atelleme iyi bir tercih olacaktır. Çünkü, etki gösterebilmesi için herhangi bir ilaca gerek duyulmamaktadır.
  • İlaçlar: Kısa vadede ağrı kesiciler semptomları azaltmaya yardımcı olmaktadır.
  • Steroid: Steroid kullanımı ya da sinirin olduğu bölgeye enjeksiyonu median sinir bölgesindeki ödemi ve ağrıyı rahatlatmaktadır.

Karpal tünel sendromuna romatoid artrit veya başka bir inflamatuar artrit neden oluyorsa, artriti tedavi etmek  semptomları azaltabilir. Ancak bu kanıtlanmamıştır.

CERRAHİ TEDAVİ:

Semptomlar şiddetliyse veya diğer tedavilere yanıt vermiyorsa cerrahi uygundur. Karpal tünel cerrahisinin amacı, median sinire baskı yapan ligamenti keserek basıncı azaltmaktır.

Ameliyattan sonraki iyileşme sürecinde, bağ dokuları yavaş yavaş tekrar bir araya gelirken sinir için daha fazla yer açar. Bu iyileşme süreci tipik olarak birkaç ay sürer, ancak cilt birkaç hafta içinde iyileşir. Genellikle hasta bağ iyileştikten sonra eli kullanmaya teşvik edilir. Başlangıçta kuvvetli el hareketlerinden veya aşırı bilek pozisyonlarından kaçınarak yavaş yavaş elin normal kullanımına geri dönülür. Ağrı veya zayıflığın ameliyattan sonra iyileşmesi birkaç haftadan birkaç aya kadar sürebilir. Belirtileriniz çok şiddetliyse, ameliyattan sonra belirtiler tamamen kaybolmayabilir.

İletişim sayfasından detaylı bilgi ve randevu alabilirsiniz.

Uyarı! Gereksiz, yetersiz veya aşırı tedaviden kaçınılması gerekmektedir aksi takdirde hastaya daha fazla sorun çıkarabilmektedir.